MASAL ŞATOSU: SİHİRLİ DAVET    7+

0 /10
0 Yorum


0 /10   Sizin Notunuz

Son derece basit bir hikayeye sahip filmin bazı diyaloglarında argo var...

Çocukların ilgi gösterdiği birkaç YouTuber, rengarenk kostümler, biraz basit bir olay örgüsüyle kurulmuş fanstastik bir hikaye ve bolca çocuksu espri bir araya getirilmiş “Masal Şatosu”nda.

11 yaşındaki Neşe bir gece odasından dışarı bakarken bir cücenin bahçelerine bir şey sakladığını görür. Ertesi sabah bahçede bulduğu küçük çantada masal diyarının haritası ve sihirli bir tebeşir bulur. Bu tebeşiri çizdiği her yer masal diyarına açılan kapıyı oluşturur. Böylece Neşe, ağabeyi Mete ve arkadaşlarıyla birlikte maceralı bir iki gün geçirecektir.

Masal diyarında bir tane kara kraliçe var bir de iyi peri. Kara kraliçenin amacı masallardaki iyi karakterleri kaçırıp bütün masal diyarlarını kötülükle doldurmak. Bu yüzden Pamuk Prenses, Aladdin, Sindrella ve Nasreddin Hoca (!) gibi karakterleri kaçırmış ve uyutmuştur. Ekip önce onların özel eşyalarını bularak uyandıracak sonra da Kara Kraliçe’nin planlarını bozacaklardır.


ÇOCUKLA SİNEMA'NIN YORUMU


“Masal Şatosu”nun tek güzel tarafı Türkiye’nin en güzel şehirlerinden biri olan Eskişehir’de çekilmiş olması. Tarihi Odunpazarı sokakları ve Porsuk Çayı’nın yanısıra filme adını veren şato da çocukların ilgisini çekebilecek güzel bir mekan.

Ancak filmin sahnelerinin çoğu olması gerekenden uzun ve diyaloglar da çoğunlukla zorlama. Hikayenin kahramanları yüzeysel ‘tip’lerden oluşuyor. Bütün pozitif mesajlar da finalde diyaloglar eşliğinde bir bir söyleniyor!  

Bir çocuk filminde herkesin çok daha fazla dikkatli olması gerek. Nitekim “Genel İzleyici” sınıfı almış bu filmde de biraz detaya inildiğinde özellikle küçük çocukların yanlış anlayabileceği alakasız durumlar ve diyaloglar mevcut.

Mesela bir sahnede çocuklar Pamuk Prenses’in cücelerinden birine çeşitli kıyafetler giydirerek onu şekilden şekile sokuyorlar ve karşısında koltuklara geçip kahkahalarla onun düştüğü hallere gülüyorlar... Doğrusu lüzumsuz bir espri arayışı bu ve hatta kısa boylu insanlara karşı küçük çaplı bir aşağılama da içeriyor sanki...  Bir sahnede de bir berber müşterisini tekmeliyor, hem de bu sahne iki kere var filmin içinde! Bora diye bir genç karakter Peri’ye aşık oluyor ve onu sık sık ilgisine karşılık vermesi için zorluyor! Hatta bir sahnede hiç hakkı olmadığı halde onu azarlıyor da! Aslında Bora adlı bu ‘komik’ (!) karakter bu filmde hiç olmamalıydı...

Çocuklardan biri de sürekli elinde taşıdığı tabletten aplikasyon satın almak için sık sık arkadaşlarına “kredi kartınızdan 3 liralık harcama yapabilir miyim?” diye soruyor. 

Şöyle bazı diyaloglar da var “Mete abi umarım bizi deli hastanesinde aynı odaya yatırırlar!”. “Sizinkisi ciddi de bizimkisi salatalık mı? Basbayağı yazıyor işte Peri bana” ; “Oğlum benim kızın arkadaşı olmayacaktın var ya, ağzını burnunu kırardım senin ha!”

Aralarda “sallamak”, “ulan”, “oğlum”, “salak” gibi argo deyim ve hitaplar da var. Netflix daha doğru bir şekilde 7+ vermiş. * Burak Göral


Pozitif mesajlar: *  
Flörtöz durumlar: **
Şiddet/korku ögeleri: -
Argo kullanımı: ***
Alkol-sigara kullanımı: -
Oyuncak isteme potansiyeli: -


Yorum Yap