x

Giriş Yap

Beni Hatırla
Şifremi Unuttum ?
x

Üye Ol



Çocuklar için film seçme rehberiniz...

Şiddet sahneleri çocukları nasıl etkiliyor?

3 Nisan 2020 Cuma
Şiddet sahneleri çocukları nasıl etkiliyor?

Bugünlerde çocuklar medyaya şu iki yoldan da erişebiliyorlar; geleneksel yollar -televizyon gibi- bir de portatif aletler, yani tablet ve laptoplar.

Erişim olanakları arttıkça; çocukların içinde şiddet barındıran içeriğe maruz kalma olasılığı daha da yükseliyor- gerçek hayat, veya kuvvet kullanılan ve bir kişiye ya da karaktere zarar verilen içerikler yaygınlaşıyor. Çalışmalar, çocuklara yönelik medyanın yüzde 37'sinin fiziksel veya sözlü şiddet sahnelerine sahip olduğunu göstermekte. Daha da fazlası, filmlerin yüzde 90’ı, video oyunlarının yüzde 68’i, televizyon dizilerinin yüzde 60’ı ve müzik videolarının yüzde 15’inin içinde başka başka formlarda şiddet içeriklerinin var olduğu saptandı. Bazı durumlarda, bu yükseliyor – ana akım filmlerindeki şiddet içeriği 50 yıldır sabit bir hızla büyüyor mesela.

Kanıtlar gösteriyor ki bu genç yaştaki çocuklar için zararlı olabilir. Üç ve dört yaşlarındaki çocuklar, çevrelerindeki dünya hakkında algı ve beklentiler geliştirmeye başlar. Bu görüşler günlük deneyimlerinden büyük ölçüde etkileniyor. Eğer çocuklar sıklıkla şiddet içeriklerine maruz bırakılırsa, dünyaya gerçekte olduğundan daha tehlikeli bir yer olarak bakabilirler.

Bunu daha fazla araştırmak için- ve bunun akıl sağlığı sonuçlarının türlerini tahmin etmek için-meslektaşlarım ve ben çocukların gelişimi konusunda şiddet içeren medyaya maruz kalma ile ilişkili potansiyel uzun vadeli riskleri inceledik. Şiddete maruz kalanların daha asosyal ve duygusal olarak daha gergin olduğunu bulduk.

...

Öte yandan, şiddet filmleri ve video oyunları genellikle orantısız sayıda agresif eylemde bulunan oldukça çekici kahramanlara sahip. Bu tür içeriğe maruz kalan çocuklar abartılmış bir şiddet algısıyla, şiddetin gerçek hayattaki fiili sıklığını tam olarak algılamayabilir.

Sonuçta; bu içerikler, dünyanın kötü niyetli insanlarla dolu aşırı tehlikeli bir yer olduğu izlenimini doğrulayabilir. Böyle bir dünya görüşü olan insanların belirsiz veya kazara bir hareketi düşmanca veya kişisel bir saldırı olarak yorumlamaları daha olasıdır.

Ebeveynlerin atabileceği adımlar yok değil. Ebeveynler saldırganlıktan ziyade problemleri çözmek için  olumlu, şiddet içermeyen davranışları modelleyerek ve çocuklarının maruz kaldığı şiddet içerikli görüntüler hakkında sohbetler yaparak, şiddet içeren medyanın çocuklarının gelişimi üzerindeki olumsuz etkilerini azaltabilir.

Ebeveynler ekranları yatak odalarından uzak tutmalı, çocukların medya kullanımını sıkı bir şekilde kontrol etmeli ve geceleri interneti kapatmalılar.

Yazar: Stephen Khan (The Conversation)

Çeviri: Emre Göral

Orijinal makalenin tamamı için tıklayınız.

0 Yorum


Yorum Yap