GUILLERMO DEL TORO SUNAR: PİNOKYO    11+

5 /10
0 Yorum


0 /10   Sizin Notunuz

Sinemadaki en iyi Pinokyo uyarlaması ama yoğun temaları ve biraz da korkunç detayları bulunuyor.

“Pinokyo”, 19. yüzyılda yaşamış İtalyan gazeteci/yazar Carlo Collodi’nin ölümsüz eseri, çok anlamlı bir hikayeye sahiptir. Bir marangozun elinden çıkan tahta çocuk, gerçek bir insan olabilmesi için zaman zaman hatalar da yaptığı, zaaflarıyla da yüzleştiği bir yolculuğa çıkar. Büyük küçük herkesin her zaman ilgisini çekecek güçteki bu hikayeyi pek çok ünlü yönetmen defalarca da olsa yorumlamayı ister.

Meksikalı ünlü yönetmen Guillermo del Toro’nun Pinokyo’su şimdiye dek izlediklerimizden oldukça farklı. Ama diğer yandan özü de tamamen aynı. Öncelikle hikayenin başına ve sonuna bazı duygusal ve önemli değişiklikler yapılmış. Gepetto ustanın Pinokyo’dan önceki hayatına epey yer ayrılmış mesela. 10 yaşındaki oğlu Carlo’yla geçirdiği günleri ve onu kaybetmesini son derece duygusal sahnelerle izliyoruz. Sonra da çocuğunun mezarının başında her gün ağlayan Gepetto’ya üzülen orman perisi onun yaptığı kukla çocuğa can verir. Civardaki ‘sağduyulu bir yazar olan’ cırcırböceği Sebastian’ı da çocuğa gözkulak olması için görevlendirir.      

Önemli değişikliklerden bir tanesi de Pinokyo’nun macerası sırasında bazen ölüp tekrar canlanıyor olması. Diğer dünyada başka bir peri tarafından yaptığı hataları düşünmesi için küçük fırsatlar veriliyor ona ve sonra tekrar dünyaya döndürülüyor. (Bu peri, orman perisinin ablası ve son derece mitolojik bir varlık olarak, “pan”lara benzetilerek tasarlanmış, bazı çocuklar biraz ürkebilir ondan.)

En önemli değişiklik de sonunda Pinokyo’nun ete kemiğe kavuşturulmaması. Yani önemli olanın bedenden çok ruh olduğunu vurguluyor. 'İnsanı insan yapan şey güzel bir ruha sahip olmaktır' diyor film.


ÇOCUKLA SİNEMA'NIN YORUMU


Filmdeki bazı tercihler, alegorik olarak 2. Dünya Savaşı’nın hemen başlangıcındaki İtalya’da Mussolini’nin faşist iktidarına bir eleştiri de getiriyor. Bir parti yöneticisi tarafından çocukların radikal milliyetçi söylemlerle savaşa özendirilmeleri hatta bu uğurda silah eğitimine alınmaları da işlenmiş. Faşizme, aşırı milliyetçiliğe, çocuklara uygulanan şiddete karşı net bir duruş sergilenmiş.

Hem klasik hikayenin aynısı, hem de farklı olunabilmiş! Karanlık bir dünyanın içinde düşe kalka büyüyen bir umudun sıcak ve dinamik bir hikayesi olabilmiş!

Gepetto usta marangoz olarak yaşadığı kasabanın kilisesinde çalıştığı için kilise, çarmıha gerilmiş Hz. İsa figürleri de kullanılmış yer yer. Hatta Pinokyo’yu yakmak isteyen karnaval patronu onu çarmıha bağlıyor bir sahnede. Başka bir sahnede de Pinokyo’nun üstünden kamyonet geçiyor. Sonrasında da dört iskelet tavşan onun tabutunu taşıyor. Korkunç değiller ama bir masa etrafında poker oynadıkları görülüyor. Klasik hikayede olduğu gibi bir deniz canavarı hem Gepetto’yu hem de Pinokyo’yu yutuyor iki ayrı sahnede.

Çocuklara savaş eğitimi verildiği sahnede boya kapsülleri fırlatan tüfekler görünüyor. Ancak bir sahnede komutan kendi çocuğuna gerçek bir silah verip Pinokyo’yu vurmasını istiyor. Pinokyo’nun Mussolini’nin karşısında söylediği şarkıda bol bol “kaka” kelimesi geçiyor. Bu sahnenin biraz sonrasında Pinokyo silahla vuruluyor. "Ölüm" meselesi ve tehdidi filmde oldukça fazla kullanılan bir tema. 

En başta da belirttiğimiz gibi çok iyi çekilmiş, harika bir Pinokyo uyarlaması var önümüzde. Ama bahsettiğimiz sert temalar, yoğun duygular ve küçük hassas çocukları hayli ürkütecek detaylar da bulunuyor.

Netflix türkçe dublajla desteklediği filme 7+ vermiş (sonra bir düzeltme gelebilir) ama bizce 10-11 yaşın altı için biraz sert bir film. Hatta Avrupa’da 12+ vermiş ülkeler de var. Aileyle izlemeleri çocuklar için daha bilinçli bir seyir olacaktır. * Burak Göral


Pozitif mesajlar: ****
Flörtöz durumlar: -
Şiddet/korku ögeleri: ****
Argo kullanımı: **
Alkol-sigara kullanımı: **
Oyuncak isteme potansiyeli:  -


Yorum Yap