ÖRÜMCEK-ADAM: ÖRÜMCEK EVRENİNE GEÇİŞ    9+

İlk film çok iyiydi, devam filmi ondan da iyi...

Beklenmedik bir aksama sonucunda Peter Parker’ı es geçen radyoaktif örümcek, Miles Morales adlı siyahi bir ergen çocuğu ısırınca Örümcek-Adam o olur. Ancak Miles’ın başına gelen tek macera bu değildir. Çoklu evreni keşfeder ve diğer bazı evrenlerin de kendi Örümcek-Adam’larıyla tanışır. Başka bir evrendeki Gwen’le sıkı bir dostluk geliştirir. Birkaçıyla birlikte dayanışma içinde kötülükle mücadele ederler ve herkes evrenine geri döner...

İlk film kısaca böyleydi. İkinci film Gwen ve Miles’ın birbirlerini özlediklerini keşfetmesiyle başlıyor. Miles anne-babasıyla bazı küçük sürtüşmeler yaşıyordur. Çünkü Miles kendi geleceğine dair ailesinden farklı bazı kararlar almak istiyordur. Gwen de kendi evreninde babasının onu dinlememesinden şikayetçidir. Bir gün başka evrenlerin örümcek adamlarını düzenleyen bir gruba dahil edilir. Bu organizasyon diğer evrenlerde yaşanan bazı sapmalara ya da anormalliklere müdahale etmektedir. Bu arada Miles’ın hiç hesap etmediği bir düşman da beklenenden büyük sorunlar yaratmaya başlar. Bu yüzden Miles’ın yolu bu grupla ve dolayısıyla Gwen’le de kesişecektir.

ÇOCUKLA SİNEMA'NIN YORUMU

Doğrusu ilk film hem teknolojisiyle hem de yaratıcı hikayesiyle öne çıkan, animasyon sinemasının şahika filmlerinden biri olmuştu. Devam filmi aynı iddiayı daha ileri götürerek sürdürüyor. Her karesinden enerji fışkırıyor. Etkileyici bir hikaye anlatımı, karakterlerin duygu ve düşüncelerine göre renkleri değişen arka fonlar, ilk filmdekini de aşan yaratıcı çizgi roman efektleri, durmayan ama rahatsız etmeyen güzel müzikler, derin karakterler, fantastik hikayesine rağmen gerçek ergen sorunları ve çok eğlenceli, bol şakalı, göndermeli detaylar...

Örümcek Adam hikayeleri her zaman sorumluluk almak üzerine kurar temel meselesini. Miles’ın buna ek olarak her ne pahasına olursa olsun babasını kurtarmak için harekete geçmesi, doğrularından taviz vermemesi ve kendisini ‘anomali’ olarak tanımlayanlara karşı inatçı duruşu onu nefis bir rol model haline getiriyor.

Filmin görüntüleri ise olağanüstü. Kurduğu dünyadan çıkmak istemiyorsunuz. Hem duygusal, hem çok heyecanlı, hem de görselliğiyle insanı kendine hayran bırakan etkileyici bir yapım. Adeta canlı bir grafik roman okuyor-izliyoruz. İlk filmden de yoğun bir deneyim yaşatıyor seyircilerine. Ama şunu da söylemek lazım; bu bir köprü film. Yani birinci filmle üçüncü film arasında bir geçiş kuruyor. Dolayısıyla tam anlamıyla doyurucu bir finali yok. Heyecanlı bir yerinde bırakıyor hikayeyi. Bu da bazı çocukların ve gençlerin heveslerini kursaklarında bırakabilir.

9-10 yaşlarından küçük çocuklar için biraz uzun, hızlı ve yorucu olabilir. Takip etmeleri ve hikayenin yoğun kısımlarını algılayabilmeleri bu anlamda biraz zor olabilir. * Burak Göral 

Pozitif Mesajlar  ****
Flörtöz Durumlar  **
Şiddet / Korku öğeleri  ***
Argo Kullanımı  *
Alkol – Sigara kullanımı  -
Oyuncak isteme potansiyeli ***